1- edebiyat simdiye kadar dalginligi*, hareketsizligi*, kendinden gecisi* ve uyku halini ovdu.
2- oysa hayatta her sey hareket halindedir ve bir bicimden baska bir bicime girmektedir.
3- bunu gerceklestirebilmek icin gecmisin butun sanat degerleri terkedilmeli, bu degerleri tasiyan muze ve kutuphane gibi kuruluslar yikilmalidir *
4- hayatin suratli degismesine uygun yeni anlatim bicim ve yollari bulunmalidir.
5- bu yapilirken sanatin her dalina dinamizm getirilerek, sanayide saglanan hiz sanat sahasina da kazandirilmalidir.
6- sanatta, enerji ve atilganlik, tehlike, korku ve gozupeklik, asrin hizi ve bu hizi temsil eden * hersey gibi sanayinin yarattigi sehir hayatinin renkliligi, calismanin kutsalligi, ugrunda olunecek buyuk olculer ifade edilip yuceltilmelidir.
butun bunlarin anlatilmasi icin marinetti 1912 yilinda yayinladigi ikinci beyannamesinde yeni bir dil anlayisi ortaya koyar. buna gore:
1- kelimeler hurdur. *
2- cumle duzeni ve butun noktalamalar terkedilmelidir. *
3- surekliligi ifade edebilmek icin fiiller, mastar halinde kullanilmalidir.
4- ifadeyi carpitan butun sifatlar ve cumleye agirlik veren zarflar terkedilmelidir.
5- kelimeler tek baslarina ve ciplak olarak kullanilmalidir.
Merakımı cezbeden bu konu hakkında araştırma yaparken, bilhassa sanat tarihi konusunda tarafsız eğitim materyalleri öne çıkan Khan Academy'ye giriş yaptım ve modern sanat başlığı altında fütürizm bölümünü okudum. Kendimce çıkardığım sonuç; Sanayileşmeye geç başlamış ve birliğini Garibaldi sayesinde geç sağlamış İtalyan toplumunun içinden çıkan aydınların, "bu böyle olmaz, topkeyün sanayileşmeliyiz, sanatımız, edebiyatımız da sanayileşmiş bir topluma uygun olmalı" diyip, ortaya karışık bir sanat akımı oluşturma gayreti.
Bir kere, yukarıdaki ilk maddeye gelirsek, durağanlık derken, biraz da açmak gerek. Örneğin ben Paolo Veronese'nin Cava'da düğün tablosunda bir durağanlık tam tersine bir dinamizm görüyorum. Keza erken rönesans döneminin eserlerinde (Mantegna, A.D Verochio) bir hareket var. Yine barok dönemde Caravaggio'da veya Felemenk kökenli sanatçılarda da benzer hareketi farketmek çok da zor değil.
İkinci madde zaten çok da entellektüel anlayışa uygun değil. Evrensel bilgiyi depolayan birimleri niçin yok sayalım? Sanayileşmeyi referans gösterip, insanoğlunun macerasının kilometre taşlarını içeren mabedleri (müzeler) yadsımak ne kadar tutarlı?
Manifestonun dil ile ilgili anlayışına gelirsek, insanın evrimi ve doğasına aykırı bir yapı ortaya çıkar. İnsanoğlunun iletişim gayesi ile ortaya çıkan ve evrilen dilin özelliklerini aniden, keskin bir bıçak gibi kesmenin tabuları yıkmakla değil olsa olsa düşük altyapısı olan yeni bir sanat dili getirme gayretine kulp aramakla tarif edilmesi uygun olur.
Tüm eleştirilerime karşın, ve 20 yy. başlarındaki orijinal haline karşın, fütürizm kendini günümüzde modern sanat denilen kavramın içerisinde yaşatıyor. Heykel, resim, sinema ve edebiyat alanındaki bazı ürünler fütüristik eser olarak tanımlanıp, anlam karmaşısının belirsizliğine karışabiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder