21 Mart 2015 Cumartesi

May the force be with you!

Güç başkalarını etkileyebilme sanatı mı? Peki kuvvet? Gücün uygulanış şekli olabilir mi?ya da yaptırımı? Ha bir de otorite var? Hadi kuvvet ile güç farklı olabilir ancak otorite ile gücün farkı nedir?

Bir kere kanımca, güçlü lider veya güçlü yöneticideki güç aynı anlama geliyor. İnsanları etkileyebilme sanatı. Tabi ki etki derken, bir çekimden yani bir bakıma güneşin dünyaya uyguladığı çekim kuvvetinin dünyayı etkilemesi gibi. Yani yörüngesini etkiler, hareketini, gittiği ve gitmek istediği doğrultuyu. Güçten etkilenen insanların olduğu gibi. Ancak güçlü insanlar dediğimiz zaman nedense çoğu insanın kafasında olumsuz bir kalıp oluşuyor. Aslında birden fazla insanı etkileyebilen insan güçlüdür. Bu kadar basit.

Peki bu kadar basit bir kavram tapınmaya kadar giden bir külte nasıl vardı. Sanırım neden bahsettiğimi anladınız. İnsanların birçoğunda olan güce tapınma güdüsünden bahsediyorum. Benim fikrimce, gücün otorite ile birleşmesinden gelen kontrol edilemeyen etki çemberinden ortaya çıktı bu tapınma durumu. İnsanların idari ya da politik olarak bulundukları makamın yetkilerine sahip olması olarak nitelendirebileceğimiz otorite, zaten bir şekilde güçlü olan liderler ile birleşince, bundan etkilenen insanlar için ütopik bir amaç halini aldı güce ulaşmak. Aslında istedikleri güç değil, şiddetli bir biçimde kullanmak istedikleri otoriteydi.

İş hayatında güçlü yönetici ve otoriter yöneticinin ayrını çok daha basittir. Güçlü yönetici, kararları uygulamak çok da makamının yetkilerini kullanma eğiliminde değildir zira insanları etkileyerek ulaşmak istediği amaca doğrultur. Otoriter yönetici ise makamının yetkilerini kullanarak bir ilerleme sağlamaya çalışır. Türkiye'de yöneticilerin ekseriyetinde olduğu gibi.

Gücünüzü hissettirmek için otoritenizi kullanmanız gerekiyorsa o kadar da güçlü değilsinizdir. Reha Çamuroğlu'nun Son Yeniçeri kitabında benzer bir benzetme yapılıyordu Yeniçerileri gücüyle ilgili örneğin. Yeniçeriler ne zamanki güçlerini göstermek için, kuvvet kullanma gereği duydular işte o noktada güçlerini yitirmeye başladılar. Zira Yeniçeriler güçlüyken, başka odakları etkileri aldında tutuyorlardı. Ve herhangi bir aksiyon almalarına gerek yoktu.

Sonuç olara diyeceğim şu ki, güç insanın diğer insanları etkilemesidir. Sosyal bir olgudur. Tek başına bireyden bahsedersek bence güçlü demek doğru değil. Kuvvetli, iradeli, gayretli, azimli olabilir ancak güçlü dediğimizde bir insanın topluluk içindeki rolünü de hesaba katmamız gerekir.


2 Ocak 2015 Cuma

Olmadan olmaz bir yeni yıl yazısı

Ne yazılır ki şimdi yeni yıl hakkında. Ümit ettiklerimizden mi bahsedeceğiz? yoksa gidip de gelmesin diyip acılarımızdan mı? Ya da sadece kullandığımız bir takvimdeki matematiksel bir değişime bir şey atfetmenin saçmalığından mı? Burada haklı ya da haksız yok. Sadece düşünceler ve fikirler var. Çok acı çekmişsindir ve takvimdeki her gün sana o acıları hatırlatır ve bir sayının değişmesi o takvimde sana inanılmaz bir kuvvet verir. Anlarım. Saçma gibi gelir, yaşamayana ama acı çeken o acıyı hep zaman ve mekan çerçevesinde değerlendirir ve hafızaya kaydeder. X yılında Y konumunda yaşadığın bir olay ister istemez, X yılı ve Y mekanını da etkiler. X yılını hafızadan silmenin kolay bir yoludur, X+1 yılına girmek. 
Takvim yılında bir yıl daha ileri attık. Bu bir kuantum sıçraması olmadı ya da soluncan deliğinden uzay-zaman'da eğrisel bir seyahat. Sadece dünyamızın, güneşin çevresinde bir turunu daha tamamlaması oldu. Milyarlarca süper Nova galaksisindeki milyarlarca Nova galaksisindeki milyarlarca güneşlerin çevresinde dönen milyarlarca gezegenin yaptığı hareketin aynısı. Tek farkı bu hareketin içinde sen de varsın ben de... O bakımdan çok da önemsiz değil gibi ne dersin ey okuyucu!
Yeni yılınız kutlu olsun yine de!