22 Kasım 2014 Cumartesi

Demir Melekler


Şu an okuduğumu kitabın adı "Demir Melekler". Yıllar önce üniversitede lisans eğitimim sırasında, Türkçe dersinde hocamız Şeyhmus Okur, bu kitabı mühendislik öğrencileri olarak bizlere önermişti. Tabi ki o zaman almaya vaktimiz olmadı. Geçenlerde aklıma geldi. Ve araştırayım dedim. Maalesef bu kitap güncel olarak yayımda değilmiş. Yani hiçbir yayınevi bunu basmıyor günümüzde. Sonrasında sahaflarda araştırdım ve 1970'lerden Remzi kitabevi tarafından basılmış bir baskısını bulabildim. Siparişini verdim ve şu an elimde. Niye basılmadığı konusuna gelirsek, tam olarak bir bilgim olmadığını söylemekle beraber, tahminim zamanının yasaklı yayınları arasında olabilme ihtimalidir. Gerçi içerdiği konunun nesi yasaklı olabilir diye düşünüyorum ama burası Türkiye herşey olabilir.


Neyse. Kitabın isminin kalanı "Makinanın doğuşu, tarihi ve kudreti". İsminden de anlaşılacağı gibi, endüstriyel toplumun temelini oluşturan makinaların nasıl meydana geldiğini ve hikayelerini küçük parçalar halinde anlatıyor. İlk hikaye Otto Von Guericke'in hikayesi ile başlıyor. Bilindiği gibi Magdeburg belediye başkanı Von Guericke, boşluğun varolduğun ilk keşfeden kişidir. Aralarında boşluk meydana iki metal yarım daire atlar tarafından çekilmeye çalışılmış ancak birbirinden ayırmak başarılı olamamıştır. Kitapta, Von Guericke'in bu keşfine aslında, Tanrı'nın boşlukta da var olup olmayacağı sorusunun yol açtığından bahsedilmektedir. Ve aslında basit gibi görünen sorulara cevap arayışının insanoğlunun macerasını nasıl farklı yönlere kaydırdığı gösterilmiştir.

Şu an kitabı bitirmememe rağmen, bir mühendis olarak çok ilgi çekici geldiğini söyleyebilirim. En azından biz mühendislerin, mühendislik tarihine ilgi duyması gerektiğini düşünüyorum. Böyle olması, gerek eğitimden gerekse iş hayatına karşılaştığımız mühendislik problemlerine bakarken büyük resmi görebilmemizi sağlayacaktır. Lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarım sırasında maalesef bu bakış açısını edinmiş ve öğrencilerine aşılamaya çalışan çok az üniversite hocası tanıdım. Mesela bu kitabı bana öneren bir Türk Dili ve edebiyatı hocası yerine bir makina elemanları hocası veya makine dinamiği hocası olmalıydı. Bu durumda ülke olarak çok yol katetmeliyiz. Neyse bir sonraki yazımda bahsedeceğim, Türkiye'de mühendislik konusuna da biraz değinmiş oldum.